Kuşadası Yaşlı Escort Mehtap

Kuşadası’nda denize tepeden bakan küçük bir evde tanıştık. Oda, alçak tavanlıydı; duvarda siyah-beyaz bir aile fotoğrafı, köşede lavanta kokan bir dolap… Pencerenin yanında yer yatağı gibi yapılmış bir divan, üzerinde el işi bir yastık. O yastığın kılıfındaki iğne oyası, yılların dokusunu taşıyordu. Yanında oturan kadın parmaklarını o iğne oyasının üzerine koymuş, düğüm düğüm geçmişini inceliyor gibiydi. Gözleri dalgındı ama elleri hâlâ canlıydı. O kadın Kuşadası Yaşlı Escort Mehtap’tı.

“Bunu annem başlamıştı,” dedi, parmak ucuyla bir köşeyi göstererek. “Ben tamamladım.” Sesi hafifti ama içindeki titreşim netti. Teninden yayılan lavanta, sabun ve taze yıkanmış kumaş kokusu; geçmişe değil, bu ana odaklı bir huzur yayıyordu. Sessizlik bizden yana çalışıyordu.

Mehtap yanıma yaklaştığında iğne oyalı yastığı alıp kucağına koydu. Elimi yavaşça yastığın kenarına götürdüm. Sonra parmaklarım onun dizine dokundu. O an göz göze geldik. Gülümsemedi ama kaçınmadı da. Gözlerinde yalnızca hazır bir kabulleniş vardı. Ne aceleciydi ne de ürkek. Sadece tenine inanıyordu.

“Yastığın kenarındaki her ilmik bir geceyi taşır,” dedi usulca. “Ama bazı geceler, o yastığın üzerinde tamamlanır.” Bu sözü, yalnızca kulağımla değil, tenimde de hissettim. Elimi dizinden uyluğuna doğru kaydırdığımda vücudu titremedi. Aksine, içine kapanan bir sıcaklıkla beni içine aldı.

Biz o gece sessizdik. Ama iğne oyasının arasına gizlenen bir gecede, ellerimizle yazdığımız bir hikâyeye tanık olduk. Ve sabah yastığın üzerinde kalan tek şey, oya değil; birbirimize ait bıraktığımız izlerdi.

Şimdi Kuşadası Yaşlı Escort Mehtap’ın geçmişle örülmüş yastığında sen de yerini al ve gecenin dokusunu onun teninde hisset!

Leave a Reply