Kuşadası Yeni Escort Selin

Kuşadası’ndaki otelin denize bakan odasında, camın önünden gün batımını izlerken banyo kapısının aralık kaldığını fark ettim. İçeriden buhar yükseliyordu. Hafif bir lavanta kokusu, nemle birlikte odanın içine yayılıyordu. Su hâlâ akıyordu. İçerideki kadının sesi önce fısıltıyla, sonra hafif bir kahkahayla duyuldu. “Köpükleri fazla kaçırmışım,” dedi. Ardından sesiyle aynı sıcaklıkta bir görüntü belirdi. Kapının arasından bir çift göz, sonra nemle ıslanmış omuzlar ve boynuna yapışmış saçlar göründü. O kadın Kuşadası Yeni Escort Selin’di.

“Ben normalde utangaç biriyim,” dedi alçak sesle. “Ama bu köpüklerin içinde biraz daha cesur hissediyorum.” Banyonun içi görünmüyordu ama sesleri duyabiliyordum. Su hâlâ akıyor, köpüklerin çıtırtısı buharla birlikte geliyordu. Kapıya doğru yaklaştığımda, içeriye girme iznini bakışıyla verdi. Gözleri, hem çekingen hem de “burada ol” diyen bir davet taşıyordu.

Küvetin kenarına iliştiğimde, teni köpüklerin arasında sadece belli belirsiz görünüyordu. Suyun yüzeyinde yüzen köpükler, bedenin kıvrımlarını yalnızca hayal ettiriyordu. Elimi suya doğru uzattığımda, onun eli köpüklerin arasından çıktı ve benimkine değdi. Parmaklarımız temas ettiğinde gözlerini kapattı. Bu yalnızca su değil; tenin, ilk kez tanıdığı bir tenselliğe adım atışıydı.

“Sanırım ilk kez biri böyle nazikçe bana dokundu,” dedi. Ve o sözle birlikte aramızdaki buğu, sadece sudan değil; istekle karışmış bir duygudan oluştu. Köpükler çözülmeye başladıkça o da bana daha yakın geldi. Çıplaklık artık korkutucu değil; doğal ve kabul edilesi bir şeydi.

Şimdi Kuşadası Yeni Escort Selin’in köpüklerin içinden uzattığı eline sen de dokun ve bu masum keşif gecesinde onunla birlikte çıplaklığın anlamını yeniden tanımla!

Leave a Reply